Naci YENGİN
Fatih Sultan Mehmet'i Manisalılar hiçbir zaman unutmamış, şiirler yazmış, eserler meydana getirmiş ve şehrin adını yaşatmaya devam etmişlerdir.
Şehzade Mehmet II (Öğrencilik Zamanı, Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver Arşivi, Kaynak: Cavidan Aksudoğan,Fatih Minyatürleri, İstanbul, 1997)
Saruhan sancak merkezi Manisa'da yaşayan, yöneticilik yapan, eğitim gören ve zaman Kızılelma’yı (İstanbul) hedefleyen Şehzade Mehmet’in (II) Manisa’daki Şehzadelik dönemi (1442-1444: 1446-1451) yılları arasındadır.
Şehzade Mehmet'in (II) uzun yıllar yaşadığı, yaz aylarında Bozdağ ve Süsendıraz yaylalarında yazlık saraylarda kaldığı, sürek avlarına çıktığı, İstanbul’un fethi öncesi tatbikatlar yaptığı, binicilik ve savaşçılık eğitimleri aldığı, evlendiği, çocuklarının olduğu Manisa Fatih'in gönlünden ve zihninden hiçbir zaman çıkmamıştır.
Rivayet odur ki günümüze kadar söylene gelen türküler Şehzade Mehmet tarafından Manisa’nın yaylalarında, dağlarında söylemiştir.
Şehzade Sultan Mehmet’in Manisa'da kaldığı 7 yıl içinde babasının yaptırdığı (1445) Saray-ı Amire’nin yanına Fatih Kulesini (Şehzade Köşkü) yaptırmış ve bazı geceler sabahlara kadar kuleden Manisa Dağı’na Evliya Çelebi’nin ifadesiyle Dumanlı Dağ’a bakıp yayla ve İstanbul özlemini giderrmiş, şiirler söylemiş, türküler yakmış olsa gerektir.
Şehzade’ye ait olduğu rivayet edilen Manisalıların söylemeye devam ettiği türkülerden birisi şöyledir:
"Manisa'nın yaylaları
İstanbul'un aynaları;
Biri Sultan biri kiraz,
Bunları görünce gelmez mi hiç yaz."
Avni mahlasıyla yazdığı şiirleriyle "Avni Divanı" sahibi olan ilk Osmanlı hükümdarı Fatih’tir. Hayatını devam ettirmek ve temelli yerleşmek amacıyla Manisa’ya geldiğini bildiğimiz Fatih'in babası II. Murat’ın şehirde kaldığı yıllarda (1444-1446) Saray-ı Amire adıyla devlet yönetim merkezi ve saray yaptırdığını biliyoruz. Saray-ı Amire’nin has bahçesinde sazendeler, şairler eşliğinde terennüm edilen edebi eserler, şiirler, türkü ve şarkılar; bilim ve felsefi tartışmalar yapılmıştır.
Şehzade Sultan Mehmet’in Manisa’ya 'Sultan Hükümdar' olarak döndüğü ikinci gelişinde Saruhan Sancağı daha çok önem kazanmış ve Avni lakabıyla şiirler yazan divan şairi Fatih Sultan Mehmet’in diğer yandan da İstanbul'un fethinin hazırlıklarını sürdürerek devlet yönetim tecrübesini arttırmıştır.
Fatih’in en çok bilinen şiirlerinden birisi de “Vay Gönül” redifli şiiridir.
Sevdim ol dilberi söz dinlemedin vay gönül
Eyledin kendini âleme rüsva ey gönül
Sana cevr eylemede kalmaz o perva gönül
Cevre sabr eylemezsen nideyim hay gönül
Gönül, ey vay gönül, vay gönül, ey vay gönül /Avni
Şehzade Sultan Mehmet (II) şiirlerini gönlünü kaptırdığı ve ilk evliliğini Manisa’da (1446) yaptığı Gülbahar Hatun için mi söylemiştir yoksa ikinci evliğini (1449) yaptığı Gülşah Hatun için mi söylemiştir bilemeyiz. Ancak bildiğimiz bir şey vardır ki Şehzade Sultan Mehmet (II) Manisa’da kaldığı yıllar içinde yaşadığı şehri çok sevmiş, her zaman şehrin ve şehirlilerin yanında olmuş ve kendini İstanbul’un fethine hazırlamıştır. Onu geleceğe hazırlayan Manisa'nın sosyal, kültürel, siyasi dokusu kadar Molla Hüsrev, Molla Gürani, Akşeyhim dediği Akşemseddin’in gibi hocalarının, Manisa’da bulunan ve bizzat Fatih’le ilgilenen annesi Hüma Hatun, sütannesi Hundi (Daye) Hatun, Kasabzade Mahmut, Nişancı İbrahim, Zağanos Paşa gibi devlet adamlarının da payları çok büyüktür.
Manisa için fethi düşleyen ve Fatih'i hazırlayan şehirdir dense yeridir.
İstanbul’un fethinin 572. yıldönümünü yâd ettiğimiz 29 Mayıs tarihini hatırlarken Fatih’i 29 Mayıs 1453 tarihindeki fethe hazırlayan şartları, ortamı, Fatih'in yetişme şartlarını, şehrin sosyo ekoonomik şartlarını, zenginliklerini unutmamak gerekir.
İstanbul’un fethini anlamanın yolu Fatihin Manisa'da yetiştiği yıllarda aldığı siyasi, sosyo- kültürel, devlet yönetme sanatı, strateji, gelecek vizyonu, geçmişin engin tecrübesi, milli bilinç... yüksek eğitimi iyi bilmekten geçer.
Saruhan sancak merkezi Manisa, fethi gözleyen ve Fatih'i İstanbul'un fethine ve dahası dünya hakimiyeti düşüncesi olarak bilinen Kızılelma'ya hazırlayan şehirdir.
Şehzâde Şehir olmayı hak eden Manisa'nın o dönemdeki durumunu bilinmeden İstanbul’un fethinin anlaşılması muhaldir.
Şehzade Mehmet(II) yıllarca çektiği sıkıntı ve sancılarından İstanbul’un fethiyle kurtulmuştur.
Manisa Fatih’i yetiştiren şehir olmakla ne kadar övünse azdır.