KARABAĞ ZAFERİ GEÇİT TÖRENİ: Türklerle birlikte olan kazanır


Karabağ Zaferinden sonra geçen beş yıl içinde sosyal, siyasi, ekonomik, kültürel, jeopolitik, jeostratejik alanlarda çok şeyler değişti.

Karabağ Zaferinden sonra Kafkasya coğrafyası artık eski Kafkasya değil. Azerbaycan eski Azerbaycan, Türk devletleri eski Türk devletleri değil. Daha güçlü ve kararlı. Ermenistan, Rusya eski Ermenistan hiç değil!

Türklerin büyüklüğünü ve mutlak üstünlüğünü kabul eden Ermenistan’ı destekleyen bazı lobiler ve uluslararası devletler şu gerçeğin farkındadır ki Azerbaycan demek Türkiye demektir. Türkiye demek Türk devletleri demektir.

Askeri, teknolojik, siyasi ve içtimai olarak Pakistan’ın da Türk dünyası içinde önemli bir yeri vardır. Pakistan, Azerbaycan ve Türkiye manevi kardeş devletlerdir. Manevi kardeşlikten güçlü ittifaka doğru yönelişin işaretlerini Bakü’de 8 Kasım 2025 tarihinde Karabağ Zaferi geçit töreninde tüm dünya görmüştür.

Kafkasya, Azerbaycan, Türk dünyası ve uluslararası ilişkiler alanlarında geçen beş yıl içinde yaşanan gelişme ve değişimler uluslararası ilişkilerle ilgili tezler yazılmalı, ders olarak okutulmalıdır.

Azerbaycan, Pakistan ve Türkiye Devlet Başkanlarının 8 Kasım 2025’te Bakü’de Özgürlük Meydanında Karabağ Zaferi Kutlama Törenlerinde dünyaya vermiş oldukları mesajlar dikkatli bir şekilde okunduğunda önümüzdeki süreçte Türk dünyasının atacağı adımların ipuçlarını görmek mümkündür.

Karabağ Zafer Töreninde sembolik de olsa üç devletin milli marşlarının okunması, askerlerin yan yana zafer yürüşüne katılmaları üç devletin kardeşliğinin birer nişanesidir. Ancak Karabağ Zaferiyle başlayan süreç ve sonrası yaşanan gelişmeler dikkate alındığında Pakistan-Hindistan arasında yaşanan gerilimde Hindistan’ı dize getiren Pakistan, Türkiye ve Azerbaycan’ın desteklerini hatırlayacaklardır.

Manevi Kardeşlikten Askeri ve Stratejik Ortaklığa

Dünya siyaseti devletlerin ittifak içinde stratejik ortaklıklar yoluyla varlıklarını devam ettirebilecekleri bir dönemi yaşamaktadır.

Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla tek kutuplu hale gelen dünya siyaseti yeni bir arayışın içindedir. Dünya siyasetinde birlikte varolma stratejisinde tarihi, kültürel, manevi bağlarla birbirine yakın olan devletlerin öncelikle ekonomik, ticari, teknolojik, kültürel alanlarda güçlerini birleştirmeleri, ortak kültürel özellikleriyle yakınlaşmaları kaçınılmazdır. Türk Devletleri Teşkilatı dünyada yaşanan kırılgan uluslararası gelişmelerden dersler çıkararak oluşturulmuş bir üst yapı ve Türk Devletleri ve milletini temsil eden üst çatı örgüttür.

Türk Devletleri Teşkilatı örgütü her ne kadar yalnız Türklere ait bir örgüt gibi görünüyorsa da bu durum önümüzdeki süreçte teşkilatın gücü ve yapılanması, yaşanan gelişmelere karşı göstereceği reflekslere göre daha da güçlenip genişleyecektir. Pakistan’ın da Türk Devletleri Örgütüne katılması gereklidir.

Türk Devletleri Teşkilatının asli üyeleri olan Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan’ın yanı sıra gözlemci statüsündeki Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de yakın zamanda asli üye olmalarıyla teşkilat daha da güçlenecektir.

Türk devlet ve halklarının tamamını kapsayan örgüte yakın ve orta vadede Pakistan, Bosna-Hersek, Kosova, Endonezya, Ukrayna ve hatta Ermenistan gibi ülkelerin de katılması muhtemeldir.

Türk Devletleri Teşkilatının uluslarası barışı koruyan aktif ve dinamik bir örgüte dönüşmesi kaçınılmazdır. Bunun için öncelikli olarak Kafkasya, Türkistan (Orta Asya), Akdeniz, Afrika ve Ortadoğu’da aktif rol oynama ihtimali yüksek ve kaçınılmazdır.

Özgürlük Meydanında Karabağ Zafer Yürüşünde Azerbaycan, Pakistan ve Türkiye’nin dünyaya verdiği güçlü mesaj 7 Ekim 2025’te Gebele’de Türk Devletleri Teşkilatında gündeme getirilen mesajlarla paralellik taşımaktadır.

Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in tam bağımsızlık, uluslararası adalet ve eşitlik, küresel aktör olma yolunda atılmış büyük adımların milli duruşla sergilendiğinin altını çizmesi, savaş sonrası yeni bir diplomasiye geçildiğini vurgulaması, artık geçmişin kurbanı olan bir devlet olmadıklarını ifade etmesi, “tarihi değiştirmek için buradayız” sözü Azerbaycan’ın uluslararası alanda atacağı güçlü adımların ilk işaretlerindendir.

Türkiyenin Kafkaslar ve Türkistan’da (Orta Asya) Enver Paşa’nın maneviyatından güç alarak hareket etmesi birçok uluslararası toplumu endişeye sürüklese de Enver Paşa’nın hedeflerine Atatürk’ün akılcı dış politika yaklaşımıyla hareket ederek mutlaka ulaşılacağı her platformda dile getirilmekte ve bu amaçla Kafkaslar, Balkanlar, Akdeniz, Afrika ve Orta Doğu’da kalıcı barışı sağlamak için aktif rol oynamaktadır.

Türklerle birlikte olan kazanır” sözü boşuna söylenmemiştir. Uluslararası işbirliği ve stratejik ortaklıklarla adil ve kalıcı dünya barışını sağlamak amacıyla Türk Devletleri Teşkilatının Karabağ Zafer Yürüşünde sergilediği askeri işbirliği ve uyum Pakistan’ında davet edilmesiyle 2026’da Azerbaycan’da yapılacak olan Türk Devletleri Teşkilatı ortak askeri tatbikatının bir provası niteliğindedir.

Naci YENGİN

TARSAM (Türk Dünyası Tarih Stratejik Araştırmalar Merkezi): [email protected]


MANŞET XƏBƏRLƏRİ